Evrenimiz ölüyor! Korkmaya başlamalı mıyız?

İçerisinde bulunduğumuz evren, yavaş yavaş ölüyor... Peki korkmaya başlamalı mıyız?

Evrenimiz ölüyor!

Evrenimiz çok uzun zaman önce büyük bir patlama ile ortaya çıkmış olabilir ancak artık sona yaklaşıyor. Yeni bir astronomik araştırmanın sonucuna göre "Evrenimiz, yavaş bir şekilde ölüyor." Astronomlar, yıllardır bu durumun doğruluğuna inanıyorlardı ancak yeni bulgular, bu inancı reddedilemez bir şekilde doğrulamakta.

100 bilim adamından oluşan uluslararası bir ekip, Dünya'nın en güçlü teleskoplarını kullanarak - yeryüzündeki ve uzaydaki - gözlenebilir evrendeki 200.000'den fazla galaksiden gelen enerjiyi incelediler. Bu gözlemler, kozmosun 2 milyar yıl öncesinde yaydığı enerjinin sadece yarısını yaydığını göstermekteydi. Astronomlar, European Southern Observatory internet sitesinde araştırmalarını yayınladılar.

Ekip, geniş bir spektrumdaki ışık ve diğer elektromanyetik ışımaları incelediler ve mor ötesinden uzak kızılötesine kadar her dalga boyunda ışımaların azaldığını belirlediler. Görünene göre sadece 13.8 milyar yaşında olan evrenimiz, artık son anlarına yaklaşmakta. Ancak bu ölüm, evrenin yok olacağı anlamına gelmiyor. Evren yerinde bulunmaya devam edecek ancak bütün yıldızları ve ışık veya uzay ateşi yayan diğer cisimler sönecek.

Astronom Luke Davies'in söylediğine göre "Evren sonsuza kadar yaşlanmaya devam ederken, milyarlarca yıl geçerken giderek daha az kütle enerjiye dönüşecek ve en sonunda, bütün ışıkların söndüğü soğuk, karanlık ve terk edilmiş bir yer haline gelecek" cümlesini kurmakta.

Ancak bizlerin telaşlanması için henüz çok erken. Astronomlar, bu durumun trilyonlarca yıl alabileceğini belirtiyorlar.

Eğer evrenin doğumuna gidilirse, bu durumun tam zıttı ile karşılaşılıyor. Büyük Patlama sırasında, saniyenin sonsuzda biri gibi bir süre içerisinde bütün kozmos bir anda var oldu. Astronomlar, evrendeki enerji ve kütle toplamının o anda oluştuğunu söylemekteler. Bu patlamanın ardından ışımaya sebep olan başka cisimler - örneğin yıldızlar - oluşarak, kütlenin bir miktarını, yüksek yer çekiminin sebep olduğu nükleer füzyon ile enerjiye dönüştürmeye başladılar.

Her ne kadar evrendeki enerji miktarının büyük bir kısmının Büyük Patlama'nın ardından serbest kaldığı düşünülse de, bu gök cisimleri tarafından enerji yayımı devam etmekte.

Ekibin lideri astronom Simon Driver yayılan enerjinin, kaynak galakside gezerken tozlar tarafından emildiğini veya galaksiler arası uzaya çıkarak, bir şeye çarpana kadar yoluna devam ettiğini söylüyor. Driver ve ekibinin yaptığı bu çalışma, Galaxy and Mass Assembly veya GAMA adlı, galaksilerin nasıl oluştuğunu araştıran ve şimdilik 4 milyon galaksinin yerini haritalamış olan daha büyük bir çalışmanın içerisinde yer almaktaydı...

Okuyucu Yorumları