Apple'ın çok başarılı bir yazılım ve bilgisayar şirketi olduğu kesin. Google ve Microsoft gibi teknoloji devleriyle yarışan ürünlere sahip şirket, 2011'de BrandZ tarafından dünyanın en değerli markası seçilerek herkesi geride bırakmayı başardı.
Apple'ın stratejisi ise nicelik yerine niteliğe önem vermesi. Oldukça dar ürün çeşitliliğine sahip olmasına rağmen şirket en üst sıralardan pek düşmüyor. Apple, 1990'ların ortalarından sonlarına kadar olan dönemde yaşadığı yenilenme döneminde peş peşe gelen gelir kayıpları yaşadı. Apple'ın durumu düzeltmesini ise birçok kişi Steve Jobs'ın dönüşüne ve yenilikçi ürünler ortaya çıkarmasına bağlıyor.
Ancak Nike CEO'su Mark Parker'a göre bu başarı, Steve Jobs'un yaptıklarından çok yapmadıklarıyla geldi. Parker, Jobs'ın Apple'a döndüğü ilk zamanlarda ona Nike ürünleri hakkında danıştığını hatırlıyor. Jobs'a 'Bir tavsiyen var mı?' diye soran Parker, ondan şu yanıtı almış: 'Sadece bir şey'. 'Nike dünyadaki en iyi ürünleri üretiyor, arkasından ağzınızın suyu akacak ürünler. Ancak birçok döküntü de üretiyor. Bu işe yaramaz şeylerden kurtulun ve iyi olana odaklanın.'
Parker'ın tepkisi, Jobs'ın yaptıkları...
Bunun ardından Parker, Jobs'ın tavsiyesine gülerken Jobs sesini bile çıkarmamış. Parker, bir süre düşündükten sonra Jobs'ın haklı olduğunu anlamış.
Jobs, Apple'a döndükten sonra ürün dizisini 350'den 10'a düşürmüş ve sadece en kusursuz makinelere odaklanmış. Bu odaklanma, Apple için etkili ürün tasarımları ile sonuçlanmış. Örneğin sonraki jenarasyon MacBook laptop'ları yayınladığında şirket, ürünün alüminyum gövdesinin makinenin ana yapısal parçalarını yüzde 60 azalttığını, daha ince, daha hafif ve daha güçlü hale getirdiğini açıklamıştı.
Parker'a göre 'odaklanmak', odaklanmak zorunda olduğunuz şeye 'evet' demek değil. Aksine, yüzlerce diğer iyi fikre hayır demek.