6 inç'e yakın ekranlara sahip akıllı telefonlarla, artık mevcut ekran teknolojisiyle daha büyük ekranların gerçekten mantıklı olmadıkları noktaya ulaştık. Bu durum, Samsung, Motorola, LG, Huawei ve ZTE gibi firmaların ilk 'katlanır' akıllı telefonu üretmek için rekabete girmelerine yol açtı.
Katlanan telefonlar yeni değiller; iPhone'un 2007 yılında satışa sunulmasından ve Google'ın 2008'de Android'i piyasaya sürmesinden önce kapaklı telefonlar oldukça yaygındı. Aslında, tüm zamanların en simgesel telefonlarından biri olan Motorola Razr da katlanabilir bir telefondu. Geçmişin telefonları ile geleceğin telefonları arasındaki en önemli fark ise modern tasarımcıların ve mühendislerin, telefonun ekranına zarar vermeden, onu nasıl esnek hale getirilebileceğini çözmelerinin gerekmesi.
Herhangi bir teknolojik problem gibi, bunun da üstesinden gelmek için çeşitli yollar var. Örneğin ZTE'nin geçtiğimiz yıl piyasaya sürdüğü Axon M, katlanan tasarımında iki ekran kullanmıştı. Eskiden Turing Robotic Industries olarak bilinen Turing Space Industries ise ana gövdeden dışarı uzanan üç ekranın yanı sıra üst kenarı saran bir OLED ekrana sahip olan Hubblephone üzerinde çalışıyor.
Ancak, en çok dikkat çeken yaklaşım, gizemli (ve neredeyse efsanevi) Galaxy X cep telefonu için Samsung tarafından kullanıldığı düşünülen yaklaşım. Samsung, katlanabilir ekranlara çok fazla zaman ve çaba harcayan birçok donanım üreticisinden sadece biri - OLED bazlı paneller, herhangi bir hasar olmadan sürekli katlanmaya dayanabilir.
Şaşırtıcı olabilir ama esnek ekranlar da bir süredir aramızdalar. Galaxy S serisi, kenarlarda incelikli bir şekilde eğime sahip, ancak Samsung bu konsept üzerinde 2011'den beri çalışıyor; 2013'teki Galaxy Round, şirketin ilk 'kavisli ekran' akıllı telefonu oldu. Bu arada, LG 2013 yılında G Flex gibi benzer kenarlı bir telefon yayınladı.
Bu cihazlar, ekranların tamamen düz olması gerekmediğini kanıtladıkça gelecekteki 'katlanan' telefonlar ile bir bağ paylaşıyorlar; aynı zamanda da üreticilerin bu konseptle ne kadar uzun bir süredir çalıştıklarını gösteriyorlar. Bu da böyle bir ekranın işlenmesinde ve bir ana akım cihazı olarak pazarlanması için gerekli miktarlarda üretilmesinde karşılaşılan zorluklara işaret ediyor.
Samsung, Motorola, LG, Apple ve Huawei'nin tümü de, akıllı cihazlarda katlanan ekranlara yönelik patentlerini yayınladılar ve LG bu yılın başlarında 65 inçlik, "rulo yapılabilen" OLED TV'sini bile gösterdi. Akıllı telefon satışlarının yavaşladığı göz önüne alındığında, bu şirketlerin neden ekran temelli bir devrimin öncüsü olduğunu görmek kolay; esnek bir ekran hayalini gerçekten gerçekleştiren ilk ismi, muazzam bir kâr bekliyor.
Elbette, bu teknolojiyi aşmak için farklı mühendislik zorlukları bulunuyor. Katlanan ve esneyen telefonlar, cihazın sürekli açılmasına ve kapanmasına dayanabilecek dayanıklı malzemeler gerektirir; Samsung'un bu alandaki atılımının hibrid polimer-cam substrat kullanımından kaynaklandığı söylentileri var.
Samsung'un, ekranı korumak için su ve tozu iten bir kapsülleme tabakası oluşturmada sorun yaşadığı, ancak 2019 yayımı için oluşturulan momentum düşünülürse, Güney Koreli şirketin bu özel engelin üstesinden geldiği düşünülüyor. Ardından, akıllı telefonlarda son derece önemli olan ekranın 'dokunma' tabakası var. Bu da herhangi bir olumsuz etki olmadan katlanabilme yeteneğine sahip olmalı ve pek çok problemi oluşturan ana alan da bu oluyor.
Yine de, esnek bir ekrana sahip bir katlanır telefon fikrini, kapaklı telefonları hatırlamak için nostalji hissettirmek amacıyla tasarlanan görsel bir hileden çok daha az bir şey görmek cazip. Ancak, esnek telefonların sektörün geleceği için sağlam bir nedeni var; modern ekranlardan farklı olarak, bu ekranlar çok daha dayanıklı ve hasar almaları çok daha zor olacak.
Şu anda telefonlarla ilgili en yaygın sorunlardan biri hassas ekranlarının, yanlışlıkla düşürüldüğü zaman kırılmaya eğilimli olan temperli camlarla kaplı olmasıdır. Esnek bir telefon bu cama ihtiyaç duymayacak ve bu nedenle beklenmedik herhangi bir düşüşe karşı dayanıklı olacak. Telefonunuzun gerçekten düşmeye karşı dayanıklı olmasının oldukça özel bir pazarlama dilimi olacağını düşünebiliriz. Başka avantajlar da bulunuyor; Esnek ekranlar, bir kez üretim miktarı artınca, üretilmesi ucuz olmalılar ve özel aletleri ile korunmaya ihtiyaç duymadıklarından daha hafif telefonlar olmalılar.
Şirketler, önümüzdeki 12 ila 18 ay süresince katlanabilir ve esnek telefon alanında büyük sıçrayışlara hazırlanırken, klavyesiz telefonlardan bu yana tanık olunmamış bir akıllı telefon devrimine çok yakın olabiliriz. Telefonlarımızın sağlam, katı nesneler olduğu düşüncesine öyle alışkınız ki, sadece ekranını düzgün bir şekilde katlanan değil aynı zamanda başka şekillerde de esnek olan bir el cihazı hayal etmek oldukça garip.