Apple'ın efsane CEO'su Steve Jobs 2011 yılında hayatını kaybettiğinde ortaya çıkan en büyük endişe, kimsenin Jobs'un yerini dolduramayacağıydı. Örneğin Oracle'ın lideri Larry Ellison, Jobs olmadan Apple'ın "o kadar başarılı olamayacağı" iddiasındaydı.
Bu üzücü olayın beş yıl ardından ise Jobs'un yerine geçen Tim Cook'un firmayı ayakta tutmayı başardığı rahatlıkla söylenebilir. Cook'un ilk beş yılında firmanın geliri iki katına çıkarak 2011 yılındaki 108 milyar dolardan 2015'te 231 milyar dolara ulaştı. Cook'un başarısından etkilenen isimlerin arasında ise Apple'ın ortak kurucusu Steve Wozniak da bulunmakta.
Paypal FinTech Xchange 2016'nın bir parçası olan medya görüşmesinde konuşan Woz, Apple'ın ilerleyişinden çok memnun olduğunu söylemekteydi: "Steve Jobs öldüğünde, pek çok kişide 'olamaz, Apple kilit bir gücünü kaybetti ve gerileyecek ve yenilikçi olmayacak' deme eğilimi bulunuyordu. Ben de birkaç yıl beklemelerini, yargılayıcı olmamalarını söyledim."
Woz için en büyük artılardan biri ise, Cook'un ve Apple'ın bir süre önce ortaya çıkan FBI sorunu ile ilgilenme biçimiydi. FBI, San Bernardino'da açılan ateşe bağlı bir iPhone'a erişim istiyordu: "Kişilerin gizliliklerini koruduğu için Tim Cook'u takdir ediyorum, bütün hayatım boyunca Apple'ın benim için anlamı, kimin daha önemli olduğu sorusunun cevabıydı, insan mı yoksa teknoloji mi?"
FBI, daha fazla bilgi bulunabilmesi için tetikçilerin biri tarafından kullanılan iPhone'un Apple tarafından kilidinin açılmasını istemişti. FBI'ın tam olarak istediği şey, Apple'ın bir "arka kapı" yazılımı tasarlaması ve otoritelerin bu şekilde iPhone'lara kilitli olsalar bile erişim imkanı tanınmasıydı. Apple, bu tür bir yazılımın bütün kullanıcılarının mahremiyetini etkileyeceği gerekçesi ile bu isteği geri çevirdi: "Apple her zaman insanı öne koymuştur. Biz pek çok teknoloji, pek çok yazılım üreteceğiz ve bunlar, insanı teknolojiye adapte olmaya zorlamak yerine insan yoluyla çalışacak... Tim Cook'un gizlilik hakkındaki duruşuna şiddetle katılıyorum."
Ayrıca Wozniak, Cook'un insan kaynakları politikası hakkında da büyük övgüler dizdi ve Cook'un "farklı kültür ve etnik karakterlerden, cinsiyetten ve cinsel geçmişlerden herkese eşit davranılması konusunda açık" olduğunu sözlerine ekledi.
Google'dan Facebook'a neredeyse tüm teknoloji firmaları, geçtiğimiz yıllar içerisinde beyaz erkeklere öncelik tanıyan işe alma politikalarına sahip oldukları iddiası ile yoğun eleştiri almaktaydı. Facebook örneğinde, kıdemli yöneticilerin yüzde 3'ü siyah, yüzde 3'ü Hispanik ve yüzde 27'si kadınlardan oluşmakta. Apple'ın kazançlar söz konusu olduğunda göreceli olarak eşitlik sağlayabilmiş olması Woz için firmaya büyük puan kazandırmakta.
Ancak IDC araştırma analisti Bryan Ma'nın aklındaki soru, Cook'un Apple'ı diğerlerinin üzerinde tutacak vizyona sahip olup olmadığıydı. Ma'nın düşüncesine göre akıllı telefonların yavaşlıyor olması ve Apple Watch gibi yeni alanların büyük bir etki yaratmıyor olması, Cook'un işini pek kolaylaştırmıyordu.
Wozniak, Apple'ın eskisi kadar yenilikçi olmadığı "bakış açısını" kabul ederken, kendi düşüncesine göre akıllı telefon savaşlarının bir maraton olduğunu söyledi: "Satışlar halen yüksek. Apple'ın markası, bu ayın ve bu modelin özellikleri üzerine kurulu değil. Apple'ın markası, büyük bir ürünün nasıl çalıştığı konusunda mutlu ve tatmin olmuş kişiler mirası üzerine kurulmuş durumda ve bu durum halen geçerliliğini koruyor."
Ayrıca Wozniak'ın söylediğine göre Apple, Cook'un yönetimindeyken asla gerçekten kötü veya çirkin bir ürün üretmedi.
Apple'ın geleceği hakkında ise Woz'un söyleyecek çok fazla şeyi bulunmuyordu ve sadece "Apple her zaman projelerini gizlilik içerisinde yürütüyor ve bu yüzden devam eden pek çok şeyin olduğuna eminim" cümlesini kurdu. Tabii ki bu konuda pek çok söylenti bulunmakta. Bu söylentilerin arasında sanal gerçeklik, güçlendirilmiş gerçeklik, elektrikli arabalar, yapay zeka ve robotlar akla ilk gelenler...